• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

ERZURUM REHBERİ

 

 

 

İNŞİRAH SAHAF ve KİTABEVİ

1995 senesinden beri şehrimiz Erzurum'da eski, yeni kitapları değerlendiren bir yer. A'dan Z'ye - 7'den 77'ye herkese hitap eden, çocuk kitaplarından akademik kitaplara kadar her nevi kitap, dergi bulabileceğiniz alııp satabileceğiniz bir yer. 

Erzincankapı çarşısında dönerci cuma ustanın altındaki ara sokakta, iki katlı eski bir evde bütün kitap severleri bekliyoruz. 

Nizamettin KORUCU
nizamettinkorucu@hotmail.com
Kuru Fasulyede Kendini Nimetten Sayıyor
26/07/2024

Neresinden tutsam bu sözü canım yanıyor. Fasulye gibi dünyalar güzeli bir yemeğin baş malzemesine söylenmesi ayrı bir hüzün. Dişi ile tırnağıyla çabalayıp hayatın bir yerinden tutunmaya çalışan insanlara söylenmesi ayrı bir hüzün. Bu sözü kendisine ima edildiğini her halde duymayan çok az insan vardır. Belki dostumuz ağızsız dilsiz hayvanlar vardır. İşin felsefe yönünü bir yana bırakalım nimetten saymadığımız her ne ise onu bir gün gelip kaybettiğimizde anlıyoruz değerini. Hele bir zamanlar adına türküler yakılan fasulye “Fasulye iki buçuk lira hem oynasın hem kaynasın.” Bugün fasulyenin fiyatı 100 liradan başlıyor.

Bugün nimetten saydığımız otomobiller, 3 + 1 daireler, yeni mobilyalar, gösterişi halılar, çil, çil paralar; tadını unuttuğumuz domateslerin, salataların ve daha birçok meyvenin, sebzenin, halis muhlis buğdayın, haşlanması ayrı, kızartması ayrı lezzetli bizim patateslerin, o tadı damakta meşhur karpuzların, incir tadında kuru incirin yerini tutmuyor.  Kazandıklarımızla nimetten saymadıklarımızı kaybettik. Penceresinden güneşi ve gökyüzünü görmeyen çok katlı beton apartman dairelerine kavuşmak için sadece bir ömrü değil, huzuru, neşeyi ve sağlığımızı da beraber verdik.

Belki garip gelecek farkına varmadan çoğumuza biz toprağı da tohumu da çiçeği de nimetten saymadık. Öyle bir gün geldi ki; insan kendini bile nimetten saymıyor. Artık başkalarının kendini nimetten saymasına gerek kalmadı.

Ürettiğimiz makineler o kadar çoğaldı ki artık bizim yaşayacak alanlarımız kalmadı şehirlerde. Kırk elli sene önce şehrin nüfusuna göre bugünkü şehrin nüfusu azalmış, lakin evler kat be kat artmış. Bir zamanlar şehrin yerli bütün ahalisinin neredeyse hepsinin evi var. Kiracılar ancak başka şehirlerden gelen memurlar yahut şehre göç edenler. Bugün şehirde kiracılar sanırım ev sahiplerinin kat be kat üstünde sayıya sahip. Köylerin çoğunda ekmek pişmiyor, köy evlerinde tadına doyulmaz tere yağları, kuymaklar, lezzetli yağlı peynirler şehre gelmiyor artık. Meğer biz ne çok şeyi nimetten saymamışız da şimdi anlıyoruz bu nimetlerin değerini.

İşin dramatik tarafı da son otuz yılda yetişen neslin bu tatların çoğundan haberi olmadı, tatmadı.



197 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Kevelciler - Dabaklar - Dabakhane Çeşmesi ve Mükremin Ağabeyi - 27/07/2024
Kaybettiğimiz bir çarşı, bu çarşıda meslekler ve Bir esna Mükremin Ağabeyi
Şehir Notları - 24/07/2024
Şehirde mevcut durumdan birkaç gözlem.
Çırçır Camisinde Bir Teravih akşamı - 19/03/2024
Yıl 1910 Çırçır Camisi inşa edilmiş. Erzurum son asrın en güzel senelerini yaşamakta. Hatırı sayılı bir nüfusa sahip Erzurumlular belki kartpostallarda dahi görülmeyecek muhteşem bir şehirde hayatlarını mutlu
Erzurum’da Cumhuriyet Mimarisi - 07/06/2021
Çırçır Mahallesi - 07/06/2021
Erzurum'un merkezdeki iki asırdan fazla geçmişi olan Çırçır Mahallesinden yakın tarihe ait anılara, kişiler, notlar.Buyurun okumaya.
Yürekli Başkan Hatem Aksakal - 16/02/2021
Emekli olduğunda çok sevdiği şairler ve ozanlar içinde buldu kendini. Merhum Aşık Yaşar Reyhani’nin yakın dostuydu. Kendisi ile her sohbetimizde söz döner dolaşır Reyhani’ye gelirdi.
Fukaralar - 01/01/2021
Günümüzde takım elbise, cilalı kundura giyenler artık zengin sayılmıyor. Kravatlı fakirler çoğaldı.
ŞEHİR ÜZERİNE HAYALLER - 20/12/2019
Bir şehrim var, doğduğum, büyüdüğüm ekmeğini yediğim suyunu içtiğim bir şehir. Bu şehir için bende hayaller kurdum. Bakın ne hayaller kurmuşum.
İlk Yazı - 27/11/2019
Önce Selam sonra kelam demişler atalar. Bizde Selam ile başladık söze. Yol uzun ömür kısa. Maksat kubbede bir hoş sada bırakmak. Sevgi dili ile şehir ruhundan ilham alarak olumlu inşalara kapı aralamaktır amacımız.